GÜNEVI KÖYÜ ÖDP SITESİ

halkımıza davetiye

           

  12 Eylül 2009 Tokat c meydanında temsili canlandırılan oyun metni..!


DARBECİLER YARGILANIYOR

Oyuncular :

Hakim

Tanık 1 ( Devrimci )

Tanık 2 ( Erdal EREN )

Jüri ( Seyirciler )

 

Meydana büyük bir masa kurulur. Darbecilerin maketi masanın sağına yerleştirilir.

 

Meydana çıkan bir kişi kısa bir konuşma yapar.

Anlatıcı :

Bir 12 Eylül günü daha. Aradan tam 29 yıl geçmesine rağmen acısı hala taze. Darbeciler halka hesap vermediği için de ne unutuldu, ne de unutulacak.

Bizler yeni 12 Eylül'ler istemiyoruz. Bugün 12 Eylül'den yirmi dokuz yıl sonra aynı kurum yani ordu İslamcı harekete karşı mücadele gerekçesi ile siyasi yaşama giderek daha fazla müdahale ediyor. 12 Eylül'ün hala akıllarda olan anısı gösteriyor ki askeri darbecilerin iddiaları ne olursa olsun, darbeler işçiler için hızlı bir yoksullaşma, demokratik hakların yok edilmesi, baskı, işkence, kısacası kanlı bir diktatörlük demektir.

 

 

Boynundaki yaftalarda yazılı suçları işledikleri iddia edilen suçluların yargılanmasının yapılabilmesi için halkın içinden savcı ve yargıç seçilmesini talep eder.

 

Önceden belirli yerlere yerleştirilmiş olan arkadaşlar sıra ile ellerini kaldırırlar ve jüri halktan onay aldıktan sonra seçilen savcı gelir masada yerini alır.

 

İkinci kişi ( yargıç ) içinde aynı yöntem tekrarlanır. 1 Hakim ve 1  savcıdan oluşan mahkeme heyeti oturur. Hakim ayağa kalkar halkı selamlar.

Konuşma :

Bu gün burada var olan iktidarların söz verip de yapamadığını yapacağız. Darbecileri, geçmiş 30 yılımızı nasıl kararttıklarını ve faili meçhullere kurban verilen ve bir karıncayı bile incitmedikleri halde idam edilen devrim şehitlerimizin hesabını soracağız. ( Oturur )

 

 

Önce tanıkları dinleyelim:

Tanık 1 : Daha güzel bir dünyanın hayaliydi hedefimiz. Ezdirmedik kendimizi. Örgütlendik… Sendikalar kurduk, mahalle komiteleri kurduk. Temsili değil çoğulcu demokrasiyi hedefledik. Hepimiz düşünüyor hepimiz karar alıyorduk. Bir patron hakkımız yese, birleşip hesap soruyorduk. Bu birilerini rahatsız etti. Meşhur sözdür “bizim çocuklar darbe yaptı Türkiye’de”. TÜSİAD başkanı höykürdü: “Şimdiye kadar işçiler güldü. Artık gülme sırası bizde.” En geri bırakılmış ülkelerde bile Emperyalist Tekellerin taşeronu, eli kanlı katiller, darbeciler yargılandı. Tarihi mücadele ile, bedellerle dolu Anadolu halkları da bu yargılamayı yapacaktı. Sevinçliyiz bugün. Kim demiş darbeciler halka hesap vermez diye. Bizlerin vicdanında da olsa bin kere, milyon kere hesap veriyorlar, verecekler.

 

Tanık 2 : Ben işlemediğim bir suç yüzünden idam edildim. Çatışmadaki eri benim öldürmediğimi dünya alem öğrendi. Ancak bu gözünü kan bürümüş leş kargaları için önemli değildi. Kan dökülecekti döküldü. Ben daha 17 yaşındaydım. Benim için “asmayalım da besleyelim mi” dedi bu muhterem zatlar. Şimdi sıra bizde. Ölüm istemiyoruz; ama bu halkın evlatları yargılamalıdır bu zatları. Bizler ancak o zaman huzur buluruz.

 

( Savcı ayağa kalkar. Halkı selamlar. Sağ elinde kağıt sol el kalbin üstüne gelecek şekilde hafif eğilir. )

 

Konuşma :

Hangi karanlık gücün  emrine itaat edilerek yapılan askeri darbenin bir yılda neler yapıldığının bilançosunu okunuyorum.

 

12 Eylül'den sonra 650 bin kişi gözaltına alındı.

230 bin kişi yargılandı. Bunların 98 bini örgüt üyesi olmaktan yargılandı.

517 kişi idama mahkum edildi 49 kişi idam edildi.

Darbe yılları gözaltı sürelerinin uzatıldığı, işkencenin sadece siyasi değil diğer suçlarda da standart sorgulama tekniği haline geldiği yıllardı. 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi.

1402 sayılı yasa sıkıyönetim komutanlarının isteği üzerine kamu çalışanlarının gerekçesiz olarak işten atılmasını olanaklı hale getirdi.

10 bin civarında kamu çalışanı işten atıldı, uzaklaştırıldı veya sürüldü.

Sansür ve İdeolojik bombardıman Sol dergilerin yasaklanması rejim için yeterli olmadı.

BİR DAYANIŞMA PRATİĞİ

 

Günevi köyü ve ödp..!

 

Ülkemizde tarım meselesi özellikle 12 eylülden sonra ciddi bir tasfiye ve tahriple karşı karşıya.Yoksul köylülük özellikle Ortakaradeniz ve İçanadolu gibi bölgelerde bir afet görünümü veriyor.

 

ÖDPnin örgütlü olduğu Tokat'ın Dive(Günevi) köyünde Tarım alanında  arkadaşlarımız kendi olanaklarıyla toplumsal bir dayanışma örüyor ve her yıl daha fazla geliştirme uğraşı veriyor.

 

Halen daha ilkel koşularda yapılan orak ve harman döneminden kalma yöntemler. Tokatın bir çok küçük ölçekli köylerinde görülmektedir.Halen insangücü , traktör ve eski tip patozla  yapılan tarım  bu köyde 8, yıldır yerini yeni modern tarım aletlerine bıraktı bir avuç Ödp’linin el attığı sorun şu şekilde yapılmakta:

 

Tam bir sosyal dayanışma örneği kendilerini halklarına borçlu hisseden ÖDP liler dar imkanlarına rağmen Tokat ve ilçelerinde makine sahiplerini bulup arazilerinin dalgalı ve küçük olmasından kaynaklı sorunlar nedeniyle üreticileri önce ikna yöntemi ile  biçer döver ve balya yapılması konusunda razı etmeleri gerekiyor. Zorlu bir sohbet ve tartışma sonuncunda razı edip köye getirip araziyi gösteriyorlar araziyi gören iş makinesi sahipleri fiyatın düz ovadan farklı olarak fiyatı yüksek istiyorlar

Arkadaşlara bu fiyatın şu şekilde bir formilasyonunu bulmuşlar 1000 dönüm arazi biçerse 15 tl 1000 üzeri 13 tl 2000 üzeri  10 tl ve şahıs kabul ediyor  ilk yıllarda gönülsüz gelen makine sahipleri köyün insanlarını tanıdıktan sonra ve kendileri açısındanda karlı bir iş olduğu için oldukça memnun kalıyorlar.

Köyün Ödpli gençleri kendi aralarında görev bölümü yaparak oluşturmuş oldukları organizasyonla düzen içinde arazi sahipleri ve iş yapan kişi arasında denge  merkezi kurarak hem ucuz bir şekilde hemde bedenen yapılan işleri  çok hafifleterek birde kendi traktör ve makinelerini kullanmadıkları için artı bir değer sağlamış oluyorlar.

Bu seneki hasat döneminde 130 aile ve 3000 dönüme yakın alan bu şekilde biçilmiştir.

 Bu anlatılan kadar basit olmuyor tabiiki  yaşananlar köyde tuzu kuru olan bazı kişiler bu kurulan çarkın içine çomak sokmaktan geri kalmıyorlar Chp li gecinen zatlar provakatif tutum sergileyerek 2 . makinayı getirirek dönüm sayısını düşürerek fiyatın yükselmesine neden oluyorlar. Kararlı duruşları ile arkadaşalarımız kişi ve kurumların bu tumumlarını konuşarak çözümlüyorlar.

 

Yoksul üreticilerin tek tek böyle bir organizasyona girişmeleri mümkün değil ancak Örgütlü bir yapının ve devrimci iradeye sahip insanların inançlı çabalarıyla gerçekleşen dayanışma pratikleri 'deniz feneri gibi' dilencileştiren değil toplumdaki ortaklaşmayı ve paylaşmayı güçlendiren bir iş.Küresel kapitalizmin tüm yıkıcılığını sofralarımızda hissettiğimiz şu günler.

Tokatta Divede yaşadıklarımızı Türkiye'deki yoldaşlarımızla paylaşmak istedik.Bu örnekleri çoğaltarak.

Önümüzdeki yıllarda Eğede, Karadenizde Doğu ve Ğüney doğu Anadoluda ÖDP lilerin öncülğünde yüzbinlerce insanın ortaklaşa paylaştığı direndiği mücadele ettiği günleri görmek dileğiyle.

 

SÖZ,YETKİ,KARAR İKTİDAR HALKA !

 
Derleyen
Kemal Kıcır

   
   

   Ödp genel Bşk yardımcısı Önder İŞLEYEN ve Sivas il yönetimi  Tokat ta Ödp üyeleri ve il,ilce yönetimi ile bir araya geldi.

 

               Yol yorgunluğuna aldırış edilmeden hemen ülke geleceği hakkında ne yapaliriz konuşmaları ile konu başlıkları belirlendi özelde  köylünün var olan sistem ,iktidar tarafından yok sayılması ve çaresiz bir durumda oldukları üzerine konu yoğunlaştı. ilerki günlerde yapılacak çiftci kurultaylarında çiftci üyelerimizinde katılmaları önerildi. köylülerin sendikalaşması öncelik kazandı ünüversite ve lise öğrencilerinin (gerici unsurların örgütlü bir yapı içinde hareket etmelerine rağmen devrimci demokrat gençliğin bir cephe olamamaları   tokatta işin ciddiyetle üzerinde durulması konusunda hem fikir olundu.işsizliğin ve krizin yaratmış olduğu işsizler  yıgınında siyasallaştırılması  konusunda  yardımcı olunması gerekliliği özellikle vurgulandı. bölge il yönetimlerinin koordinasyonu sağlanarak iller arasında yapılabilecek dayanışmanın önemine değinildi.daha sonra katılan arkadaşlar amasrada yapılacak gençlik kampına katılımlarının yararından bahsedildi katılabilecek arkadaş  davet edildi.hoş sohbetlerle süslenen ziyaret komün oluşturularak yaptırılan tokat pidelerinin yenmesi ile son buldu.

 

  Eraslan Çelik

Tokat

HALKIMIZA
 
İlimiz tarıma dayalı ekonomiye sahiptir. Tarımın tüm alanlarında mazot, gübre ve ilaç zorunlu kullanılan maddelerdir. Zirai aletlerin ve diğer girdilerin çok pahalı olması, ürünlerin fiyatlarında düşüşü getirmektedir.Tarım bitmiştir.Üretici köylünün
 
Tüm ürünleri yok pahasına tüccarın kaderine terk edilmiştir.
 
            Toprak mahsulleri ofisinin ürün almaması, dışarıdan ürün ithal edilmesi
 
“bu milletin efendisi” yerine açlığa ve yoksulluğa üretici köylü terk edilmiştir.
 
            Vişne, kiraz, şeftali, domates, fasulye ve hububat ürünlerine bir yılda verilen emeğin yarısı karşılığını alamıyoruz. Tarımsal ürünlerine ait fabrikalar özelleştirilmiş tütün ve şeker pancarı ekicisi köylü ve fabrika çalışanı işçi mağdur edilmiştir. Üretici köylü ve işçi bu memleketin vatandaşı değil mi?
 
            *Tarıma devlet desteği verilmeli.
 
            *Özelleştirme durdurulmalı.
 
            *ithal tarım ürünleri yasaklanmalı.
 
            *İşsizlik ve yoksulluk olmamalı, herkese iş, insanca yaşayabileceği ücret verilmeli.
            Kimseden medet umacak durumumuz kalmadı. Birleşerek kendi gücümüze güvenmeli, mücadele ederek haklarımızı almalıyız. Tüm duyarlı kesimleri 18.07.2009 günü saat 15.00 ‘da Cumhuriyet Meydanında ki mitinge davet ediyoruz 
 
                                                         
 
KRİZE VE İŞSİZLİĞE YOKSULLUĞA KARŞI TOKAT İNSİYATİFİ                     
 
                                                                                            
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol